Bu topraklar sanıldığı kadar ıssız ve kimsesiz değildir aslında. Bir çok yaşanmışlık saklıdır her köşesinde. Hangi haneye varsanız bir hikaye dinlersiniz geçmişten.
Zamanında buralarda çok yönlü, yetenekli ve nüktedan kişiler yetişmiş. Şiire ve musikiye meraklı yürekler, kimi zaman bir tütün kağıdına, kimi zaman da bir kağıt parçasına içlerini dökmüşler gizli saklı.
Bunlardan birisi de İsmilli Dorucanoğlu Hacı İbrahim Ağa’dır. Hacı İbrahim Ağa, 1841 İsmil doğumludur. Babası Dorucan Mehmet Efendi’dir. Hacı İbrahi Ağa’nın güzel sesi vardır, aynı zamanda köyde koyunculukla da uğraşmıştır. Soğuk kış günlerinde, köy odalarının, samimi sıcak sohbetlerine katılmış ve buralarda bazı eserler icra etmiştir.
Sulu Kahve
Konya’da dönemin aşıklarının buluştuğu, “Sulu Kahve” namıyla meşhur aşıklar kahvesinde saz meclislerine katılmıştır.
Hacı İbrahim Ağa’nın o zamanlar İsmil’de bir köy odası da vardır. Burada sohbetler edilir, türküler söylenir ve İsmil’de bulunan yabancılar misafir edilir.
O dönemlerde şimdiki Cumhuriyet Ortaokulu’nun kuzey tarafında bir değirmen bulunur. Bu değirmenin sahibi aynı zamanda Hayıroğlu köyünde de değirmeni olan yarım yamalak türkçe konuşan bir ermenidir. Bu değirmenci tüccar İsmil’e bazı zamanlar teftiş amaçlı gelip burada konaklar geri gider. Bu arada İbrahim Ağa ile de muhabbet kurar.
İbrahim Ağa bir gün ermeni değirmenciyi köy odasında yemeğe davet eder kalabalık bir gurupla. Sofra hazırlanır, ekmekler dağıtılır, ortaya taslarla ak çorba (yoğurt çorbası) konulur. Çorba sıcaktır haliyle. Değirmenci de havanın sıcaklığından bunalmış bir vaziyette terini siler ve çorba tasını eline aldığı gibi içmeye başlar. Başlar başlamasına ama ağzı dili yanar. Feryat figan “Yahu İbrahim Ağa der, her yemeğiniz güzel hoş amma neden ayranı önden sıcak verirsiniz böyle” der. Sofrada bir anda kahkaha sesleri hakim olur. Ermeni değirmenci çorbayı ayran zannederek tepesine dikmiştir.
Hacı İbrahim Ağa’nın bir çok şiiri, koşması olduğu ve Konya’nın meşhur türkülerinden “Turnalar” isimli türkünün sözlerinin ona ait olduğu rivayet edilse de ulaşabildiğimiz bir iki koşması vardır. Rivayete göre “Turnalar” türküsünün sözlerini askerde iken yazmıştır. Bizim ulaşabildiğimiz “Gönül” isimli koşması aşağıdaki gibidir;
Ezel ezel yükseklerden uçarken
Şimdi bir engine düştün mü gönül.
Karada menzilin aldın mı gönül.
Ömrüm geldi geçti tıpkı yel gibi
Yâd ellere düşmüş gonca gül gibi
İçimde muhabbet coşkun sel gibi
Karada menzilin aldın mı gönül.[1]
Hacı İbrahim Ağa 1914 yılında İsmil’de vefat etmiştir. Kabri İsmil mezarlığındadır. Kim bilir gönlündekileri daha nice sözlerle, nerelere aktarmıştır. Keşke elimize daha fazla koşması ulaşabilseydi.
[1] Ergun, S. Nüzhet, M. Ferit Uğur, 2015 Konya Vilayeti Halkiyat ve Harsiyatı, T.C. Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yay. s.97-98.
1986 yılında Konya’nın İsmil Kasabası’nda dünyaya geldi. İlkokulu ve Ortaokulu İsmil Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda okudu. Ardından İsmil Lisesi’ni bitirerek Selçuk Üniversitesi SBMYO Muhasebe Bölümü’ne kaydoldu. Daha sonra Anadolu Üniversitesi AÖF Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne geçti ve buradan mezun oldu. “Ovanın Bereketli Toprağı İsmil” ve “Hatırda Kalanlar İsmil” kitaplarını yayınladı. Evli ve dört çocuk babasıdır.