Hafta sonu İsmil, tarihi günlerinden birini yaşadı. Bundan yaklaşık on yıl kadar önce halis bir niyetle, İsmil’de bir dernek hizmet binası yapmak için yola çıkan İsmilli Kazak Türkleri Derneği yönetimindeki kardeşlerimiz, emeklerinin karşılığını alarak bu sosyal tesisin açılışını yaptılar.
Nazik davetleri ile katıldığım açılışta, bir İsmilli olarak gurur duydum ve kendilerine hayran kaldım. Baştan sona, son derece mükemmel bir organizasyon hazırlamışlar. Birlik ve beraberliğin olduğu yerde faaliyetlerin nasıl işlediğini bizlere gösterdiler. Atalarının yaklaşık yetmiş yıl kadar önce geldikleri bu köyden her ne kadar göç etseler de, çoğunun halen gözlerindeki İsmillilik duygusu belki bizlerden daha canlı daha aşkla doluydu. Yıkık dökük enkaza dönüşmüş eski mahallelerinin ortasına adeta kalbimiz burada dercesine mütevazı iki katlı bir bina inşa ederek, belki de gelecek nesillerinin buradan kopmaması için bir adım attılar. Hepsinin gözlerinde eski köylerine karşı bir özlem vardı.
Mehmet Âlim başkanın çabalarına derneğin ilk zamanlarından bu günlere kadar şahitliğim oldu. Canla başla yönetim kurulu olarak mücadele ettiler. Kendi içlerinde az da olsa muhalif guruplar olsa da kol kırılır yen içinde kalır düşüncesiyle dışarıda hep birlik oldular. Özellike burada Karatay Belediye Başkanımız Sayın Hasan Kılca’ya ayrıca parantez açmak gerekir. Bu tesisin yapılış sürecine onlara, baştan sona maddi manevi desteklerini esirgemediği gibi, açılış günü gerek şehir dışından gerek yurt dışından gelen misafirlerin ağırlanması hususunda da Kazak Türkü kardeşlerimize yardımcı olmuştur.
Açılış sonrası düzenlenen konser ise gönüllerde ayrı bir tat bıraktı. Orta Asya Türk kültürüne meraklı olduğum için, son derece dikkat ve memnuniyetle izledim. Özellikle Kazakistan’dan gelen sanatçıların performansları harikaydı. Buraya kadar her şeyin mükemmel olduğunu söyleyebiliriz. Önemli olan bundan sonrası, bu sosyal tesisin işleyişi ve hizmetleri… Tabiki bu hizmeti yapanlar bundan sonrasını da elbette düşünmüş, planlamışlardır. Etkinlikler yapmak zor ve maliyetli bir iştir fakat yapılabilirse her yıl veya birkaç yılda bir nevruz kutlamalarını bu tesiste böyle mini konser ve gösterilerle yapmaları ne güzel olur.
Açılış konuşmasında Kazak Türkleri’nin İsmil’e gelişini soınraki sürecini, konuya gayet hâkim bir şekilde anlatan, tarih profesörü Sayın Abdulvahab Kara hocaya da ayrıca teşekkür etmek gerekir. Kendisi ile program öncesi kısa da olsa bir sohbetimiz oldu. İsmil Kazak Türklerinden göçün simge isimlerinden olan Koca Abdullah Savaş’ın anısına, onun hayatını konu alan kazakça kitabını Türkçe olarak yeniden yayımlayacağı bilgisini aldık ve bu vesile ile kendisine de içinde Koca Abdullah Savaş ve Mustafa Buyurgan gibi isimlerin de yer aldığı “Hatırda Kalanlar İsmil” kitabımı hediye ettim…
Rahmetli Koca Abdullah Savaş’ın kızı Sayın Ayşe hanımla da görüşme sohbet etme imkânımız oldu. Yine, rahmetli İsmilli dombra sanatçımız Mustafa Buyurgan’ın abisi Mevlüt Buyurgan’la sohbetimiz oldu. Mevlüt bey, ayrıca günün hatırası olarak şahsıma Kazak kıyafeti hediye etti. Nazik davranışı için müteşekkirim.
Velhasılıkelam İsmilli olarak, şunu diyebilirim ki, yıllar önce bu mahallede yaşayan “göçmenler” gördük ki çok yol kat etmişler. Artık çoğu vizyon sahibi, idealleri olan kişiler… Allah yollarını bahtlarını açık etsin. Tekrardan yeni tesislerinin hayırlı olmasını diliyorum.
1986 yılında Konya’nın İsmil Kasabası’nda dünyaya geldi. İlkokulu ve Ortaokulu İsmil Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda okudu. Ardından İsmil Lisesi’ni bitirerek Selçuk Üniversitesi SBMYO Muhasebe Bölümü’ne kaydoldu. Daha sonra Anadolu Üniversitesi AÖF Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne geçti ve buradan mezun oldu. “Ovanın Bereketli Toprağı İsmil” ve “Hatırda Kalanlar İsmil” kitaplarını yayınladı. Evli ve dört çocuk babasıdır.