Basri Emmi namıyla meşhur Hasan Basri DOĞRU, 1891 yılında Konya’nın İsmil Köyünde dünyaya gelmiştir. Baba adı Mehmet, anne adı Fatma’dır. Basri Emmi Cihan Harbi döneminde Yemen Cephesi’nde bulunmuştur.
Uzun yıllar askerlik yaptığı için, burada kendisini kırık-çıkık konusunda geliştirmiş bu alanda uzmanlaşmıştır. İsmil ve çevre köylerden çok sayıda hasta elinden şifa bulmuştur.
Bir gün ziyaret için Türkmen köylerinden birine giden Basri emmi sohbet esnasında, köyde yürüme engelli (kalça çıkıklığı olan) bir kızın olduğunu öğrenmiştir. Basri emmi kızı görmek ister, yanındakilerle birlikte kızın ailesinin kapısını çalarlar. Basri emmi kızı muayene eder ve babasına “bu çocuğu iyileştirebiliriz evelallah, lakin bir atını alırım” der. Kızının iyileşeceğini duyan adam “kızım iyileşsin de at senin olsun” der. Kızı içerden kucaklarına alıp, atı da bahçeye getirirler. . Basri emmi kızı atın üzerine oturtup, uygun bir şekilde atın karnının alt kısmından kızın ayaklarını sıkıca birbirine bağlar. Yanındakilere bir yem oluğu getirtir. Basri emmiyi merakla izleyip ne yapmaya çalıştığını anlayamayan yanındakiler koşar adım bir oluk alır gelirler. Basri emmi bir çuval da arpa ister yanındakilerden. Arpanın yarısını oluğa döker. At büyük bir iştahla yemeye başlar, çevredekiler bunun ata zarar vereceğini düşünseler de Basri emminin işine karışmazlar. At arpayı yedikçe Basri emmi yem oluğuna arpa ilave eder. Atın karnı iyice şişer. Kızın bacakları da haliyle ayrılır acı çeker. Basri emmi karışmayın der ve bir teneke de su ister ata içirir. Haddinden fazla arpa yiyen at, suyu içince oracıkta çatlar ve yere yığılır. Basri emmi hemen kızı çözdürür ve elinden tutup ayağa kaldırır. “yürü kızım” der ve kız yürümeye başlar. Bu ilginç tedavi şekline şaşıran baba, bir taraftan kızının iyileştiğine sevinirken bir taraftan da ” Yahu adam atımı öldürdün” diye kızar. Basri emmi ise “Ben senden bir at istedim ve sen kızım iyileşsin at senin olsun demedin mi, at benim gerisine karışma” der. Yanındaki komşular, bu tedavi şekline çok şaşırırlar.
Elinden bir çok insanın şifa bulduğu Basri emmi nüktedan bir kişiliğe de sahiptir.
Cephede askerlik yaparken bulunduğu birliğe üç adet kaput (pardösü tarzı askeri kıyafet) gelir. Komutan nöbetçi askere, kıyafeti eskimiş kullanılamaz halde olmuş üç asker çağırmasını söyler. Nöbetçi biraz sonra yanında altı tane eskimiş askerle komutanın yanına gelir. Komutan kızarak “oğlum ben sana üç tane asker getir dedim sen neden altı tane getirdin” der. Asker de “ne yapayım komutanım hepsinin üstü başı perişandı bunların” der. Aralarında Basri emmi de vardır. Komutan “o zaman kura çekelim yapacak bir şey yok” der. Konyalı Basri hemen atılır “kura çekmeyelim komutanım, ben razı değilim, ben de şans yok, şans olsa anamdan kız doğardım” diye atılır. Komutan Konyalı Basri’ye “kızlık o kadar iyi mi oğlum” der. Basri, “iyi tabiî ki komutanım, getirdin gidi bişirsin dudu” der, “yatardım evde, şimdi bu meşakkatleri çekmezdim” diyerek gülümser. Komutan basar kahkahayı ve kurayı çekerler, kura Konyalı Basri’ye çıkar. Komutan gülerek sorar; “Hani şansın yoktu senin Konyalı” der. Basri emmi ise “şansım yok vallahi komutanım ama kaderim var.” der. Komutandan kaputu alır giyer üzerine.
Basri emmi, 1964 yılında İsmil’de vefat etmiştir. Kabri İsmil Mezarlığındadır.
Kendisinden sonra kırık-çıkık tedavisine oğlu Davut devam ettirmiştir. Aşağıdaki fotoğrafta Basri emmi ve oğlu Davut birliktedir.
Allah her ikisine de rahmet eylesin…
1986 yılında Konya’nın İsmil Kasabası’nda dünyaya geldi. İlkokulu ve Ortaokulu İsmil Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda okudu. Ardından İsmil Lisesi’ni bitirerek Selçuk Üniversitesi SBMYO Muhasebe Bölümü’ne kaydoldu. Daha sonra Anadolu Üniversitesi AÖF Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne geçti ve buradan mezun oldu. “Ovanın Bereketli Toprağı İsmil” ve “Hatırda Kalanlar İsmil” kitaplarını yayınladı. Evli ve dört çocuk babasıdır.